...Talihsiz Yolculuk...

Florida'ya olan yolculuk Washington'dan başlamıştı Parkinson ailesi için. Böyle bir zamanda araba ile olan yolculukları için şanslılardı bir çok insana göre. Çok uzun bir yolculuk olacaktı. Yaklaşık 32 saat kadar araba ile Florida'ya yolculuk yapacaklardı. Yolculuk boyunca Bayan Parkinson karnındaki bebeği düşünüyordu. Onun için endişeleniyordu. Ya göç sırasında doğurmak zorunda kalırsa? Çok korkuyordu Joanna Parkinson. Tek tesellisi ise eşi Bay Parnell. Ona endişelenmemesini, onun iyi şeylerin düşünülmesi gerektiğini söyledi. Zaman geçiyordu. Yolculuğun yarısı bitmişken Bayan Parkinson arabayı süren yardımcıdan mola vermesini istedi. Bir yerde durup arabadan indi hepsi. Herkes 1 bardak sıcak kahvesini alıp içiyordu. O sırada ise Bayan Parkinson yanlarındaki ormanın arasına girip hava almak istediğini söyleyip ormana doğru gidiyordu. Bayan Parkinson kendisin çok iyi hissetmişti. Ormanın güzel havasını içine çekince çok rahatlamıştı. O anda çocukluğunu hatırlayıp kız çocukları gibi çalılara eliyle dokunarak yürüyordu. Mutlu bir şekilde temiz havayı teneffüs ediyordu. Joanna P. ormanda yürümeye devam ederken arkasındaki çalılar arasında bir ses duyulmuştu. Biraz korkmuştu ve biraz da merak etmişti. Yavaş yavaş çalıya doğru yönelmeye başladı Bayan P. O endişe ile yaklaşıyordu çalıya. ''Kim var orada? Ne var orada?'' gibi sorular ile endişeli adımlarla yaklaşıyordu. Tam çalıya dokunacakken o da ne ! Karşısına bir puma çıkıyor ve Bayan Parkinson'un o korkuyla kaçmaya başlamadan önce puma çok yırtıcı bir şekilde pençesiyle Joanna'nın gözüne bir darbe yerleştiriyor ve iğrenç bir şekilde Bayan'ın kolunu ısırıyor. Bu olanlardan sonra Joanna bağırmaya başlıyor ve puma da oradan uzaklaşmaya, ormanın derinliklerine kaçmaya başlıyordu. Joanna'nın bağırma seslerini duyan Bay P. ve yardımcıları bağırış sesine doğru hızla koştular. Bay Parkinson eşini o halde yerde gördüğünde şoka uğramıştı. Yanına gidip neler olduğunu sorunca bir pumanın ona saldırdığını söyledi. Buna Bay Parkinson şaşırmıştı. Çünkü puma gibi hayvanların o bölgede bulunmamaları gerekti. Omaha'da bir pumanın ne işi olabilirdi ki? Yoksa onlarda mı savaştan dolayı yerlerini değiştirmek zorunda kalmışlardı? Galiba böyleydi. Bay Parkinson eşini kucaklayıp derhal arabaya gittiler. Yardımcısına en yakın sağlık binasına gitmesini emretti. Yaklaşık 30 dakika boyunca arabada canı yanmıştı Bayan P.'nin. Hemen bir binaya girince doktor bulabildiler. Hemen gereği yapılacak şeyleri doktor yapmıştı. Bakterileri almıştı. Yarayı temizlemişti. Gözünde ise çiziğin boyutu derin olduğu için dikiş atmıştı. Daha sonra Bayan Parkinson bebeğinin durumunu sordu hemen doktora. Doktor ultrason cihazı ile Bayan Parkinson'un karnına yaklaştırdı ve bebeğin iyi olduğunu gördüler fakat bir sorun vardı. Aile sorunun ne olduğunu sorunca doktor ''Çocuğunuz erkek, pumanın vermiş olduğu zarar çocuğunuzda mutasyon olarak görülebilir. Dna ile. Fakat bu çocuğunuza iyi olarak mı ya da kötü olarak mı yansır burası şüpheli. Bunu zamanla öğrenebiliriz.'' der doktor. 

Yalnız yolculuklarına devam edemezlerdi. En az 1 gün istirahat etmesi lazımdı Bayan Parkinson'un. Günün son anlarını, geceyi, sabahı ve öğleyi burada geçirip daha sonra yine yollarına devam ettiler. Nihayet varmışlardı Florida'ya orada da 1-2 gün kadar beklediler ve birçok Amerikalılar gibi onlarda uçakla Dubai'ye doğru yol alıp varmışlardı...