Ramazan Denilince (#3)

Emiönü'nde sahurdan 3 saat sonra güneşin doğuşu :)

Ahanda 1 (bir) tane daha mim. Yine Tuğba beni mimlemiş ama baya oldu mimleyeli bu kadar geciktiğimden dolayı kusura bakma tekrardan..

Ramazan denilince aklaaaaa, yani şimdi Ramazan dedim de akrabanız felan olan Ramazan isimli kişilerden bahsetmiyorum bilesiniz. Tabiiki de ay olan Ramazan'dan bahsediyorum. İlk olarak su akla gelir çünkü kaç yıldır Ramazan ayı yaz mevsimine denk geliyor. Suya da hasret kalmamızın sebebi ise Ramazan ayında tuttuğumuz oruçtur. E tabii oruç kendi başına değil ya. Ne vardır orucun başka elemanları olarak mı diyeyim orucun emsalleri mi diyeyim ne diyeyim? Neyse bunlar neydi? Sahur, iftar, teravih, fitre ve daha daha niceleri. Ne güzel şey ya dimi bu Ramazan ayı. 11 ay boyunca yiyoruz 1 ay paydos veriyoruz bir tür mola gibi bir şey galiba. 

Sahurdan sonra oruca başlayınca genel olarak acıkan insanların bir çoğu genellikle genç kısımdan, büyüklerde pek olmaz, iftar gelsin hayvan gibi yicem lan diye mırıldanmalar, sızlanmalar olur. Sonra bir bakıyor iftar sofrasında buluyor kendini. Ezan okunuyor hoca bir ''Allah-u Ekber! Allah-u Ekber!'' diye bağırınca Allah Allaahh ezan okundu diyerek suya, hurmaya dalmak tercih edilir. Ama insan bir durur önce bir der ''Allah'ım sana inandım, sana güvendim, senin rızan için oruç tuttum, senin rızan için orucumu açıyorum. Sen kabul eyle Ya Rabbi!'' diyerek bir de Amin der insan. Hayvanlığın lüzumuna gerek yok ya. Nihayetinde oruç tutmada ki amaç zaten; fakirin, yoksulun halinden anlamak. Halimize ne kadar şükretsek az bile yani.

-Bu arada yazın pek bakamıyorum buralara işe gidiyorum da ondan dolayı. En fazla 1 ay daha böyle sürer ondan sonra yine normal düzenime geri döneceğim. Görüşmek üzere.-