Artık nerede o sıcaklık? (Winter is coming)

Artık zaman gelmişti. Hafifçe kış kendisini hissettiriyordu. Burunların kızaracağı soğuk hava artık "geliyorum" diyordu resmen. Evlerde yazlık elbiselerin   artık feveran etme zamanı gelmişti, artık yerlerini devretme zamanı gelmiştir. Kışlık elbiselerde ise kullanılma sevinci vardı. İki bayramda yaşanmıştı zaten. Kışın da gelme zamanı gecikmiştide aslında.  Kış mevsimini hazzedenlerde sevinç, yaz ayını sevenlerde ise hüzün duyguları kabarıyordu. Saçın, sakalın işe yaradığı mevsim (kış) artık geliyordu. ''Kocuk, mont, polar, kazak'' kelimelerini ve cisimlerini kullanmaya başlıyoruz artık yavaşça. Okullarda "Kalorifer yanı" olan sıranın değerinin Dollar ($) gibi arttığı vakitti, artık vakit.

Geceleri kilo kilo olan yorganların altında boğulma vakti yaklaşıyordu. Annelerin ''üstünü ört oğlum, kalın, sıkı giyin evladım, aman kış geldi sakın haa'' sözlerini yavaştan kullanma zamanı gelmekteydi. ''Kaloriferleri açalım mı?'' düşüncesi ise kafalara girmek için  bir hayli bir uğraş gösteriyordu. 

Zamane cici kızlarımızın sosyal medyada "Yaz gelsin artık yııaaaa.." durumu altında paylaşacakları minili fotolarına rastlamamız an meselesidir.  ''Hele bir yaz gelsin sen beni o zaman gör kardeşim offf, offff'' sözlerini ergen kardeşlerimizden duyar olacaksınız. 

Sevenlerin birbirlerine en çok ihtiyaçları olduğu mevsim, birbirlerine en çok sarılma ihtiyacı duydukları kış kapımıza dayanmak üzereydi. Ellerin ceplerden çıkmayacağı vakti seziyor idik. Terlemeye bile hasret kalacaktık artık. Yazın o çıkamadığımız banyolar artık, giremeyeceğimiz soğuk banyolar olacaktı. Soyunuk vaziyette (atlet vs.) değilde artık kalın bir sweat, alttada uzun eşofman olacak bir vaziyette yatacağımız zamanın mevsimi ''geliyorum'' diyordu.